hgs  eokul   lgs   kyk  
  29.03.2024  

Mükerrer sayım ortadan kalktı rakamlara daha çok güveniyoruz

Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, ekonomik, sosyal ve demografik dinamiklerin hızla değiştiği Türkiye'de, mukayeseli statik yöntemle, nüfus yapısını ve hareketini belirlemenin, planlama ve hizmet üretiminin, etkinlik ve verimliliğini önemli ölçüde azalttığını söyledi.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi ile iki-üç önemli değişimin ortaya çıktığını aktaran Ekren, "Bunlardan biri, yıllık ve istenilen zaman diliminde genel nüfus, yerleşim yerlerinin nüfusu ve yerleşim yerleri arasındaki göçler belirlenebilecektir. İkincisi, sosyal ve kültürel faaliyetlere ara vermeden, yani sokağa çıkma yasağı olmadan nüfus sayımını da yapabileceğiz. Sonuncusu, sayım günlerinin ortaya çıkardığı yapay nüfus hareketliliği de kendiliğinden ortadan kalkmış olacaktır." ifadelerini kullandı. Sayım gününde bulundukları yerde kaydolma zorunluluğunun bir dizi karışıklığa yol açtığını belirten Ekren, 2000 yılındaki nüfus sayımından sonra kalite kontrol çalışmalarıyla ortaya çıkan 3,5 milyon civarındaki fazla kaydın da bunun en güzel örneği olduğunu vurguladı.

Gelişmiş bir ekonominin ve gelişmiş bir ülkenin en önemli aktifinin, en kıymetli varlığının insan gücü olduğunu belirten Ekren, yeni kayıt sistemi ile her yıl Türkiye'nin ve yerleşim yerlerinin nüfusunun, şüpheye yer bırakmayacak şekilde açıklanabileceğini vurguladı. Ekren, "Nüfus büyüklüklerinin önemi son derece kritiktir, birçok ekonomik, sosyal kültürel ve demografik veriler ve değişkenler, nüfus büyüklükleri ile ifade edilmektedir." dedi. Nüfusun yaş, cinsiyet, eğitim ve bölgesel dağılımı, kişi başına düşen tüm veriler, kişi başına düşen gelir, özellikle kamu harcamaları ve kamu gelirleri, kişi başına tüketilen mal ve hizmetlerin profili ve demografik özellikler, bu çerçevede karar alıcıların sık sık başvurduğu, karar ve uygulamalarda sağlığı yakalamak için, doğru adımlar atmak için ihtiyaç duyulan en önemli veri ve bilgileri oluşturuyor. Türkiye'de ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapıldı. Adrese dayalı yapılan 2007'dekine kadar toplam 14 nüfus sayımı gerçekleştirildi.

Beşir Atalay: Nüfusumuzu tam adresi ile biliyoruz

Yeni nüfus sayımının en büyük özelliklerinden birisini, adres ile irtibatlandırılması oluşturuyor. Bu noktaya dikkat çeken İçişleri Bakanı Beşir Atalay, adres sisteminin nüfus kayıt sisteminin içinde olmadığını, nüfusun bilinmesine karşın adres ile irtibatının olmadığını ifade ederek, "Bu çalışmada ilk önce uluslararası standartta bir adres kayıt sistemi çıkarıldı. TÜİK adres ile nüfusun irtibatını sağladı." dedi. 2003'te hayata geçirilen MERNİS projesiyle nüfus sisteminde merkezî kayda geçildi. 2005'te de Kimlik Paylaşım Sistemi ile MERNİS'te yer alan bilgiler elektronik ortamda kurum ve kuruluşlarla paylaşılmaya başlandı. İçişleri Bakanı'nın verdiği bilgiye göre bugün itibarıyla 1000 civarında kurum ve kuruluş bu hizmetten yararlanıyor. MERNİS sistemi bu şekilde yürürken yeni bir safhaya geçtiklerini, adres kayıtlarının da tek bir merkezde tutulması, vatandaşlık numarası ile adres kayıtlarının birleştirilmesinin sağlandığını belirten Atalay, "Artık sadece vatandaşlık numarası değil tam adresi ile nüfusumuzun bilinir olması sağlanacak. Bu çalışma ile ülkemizdeki bütün adres sistemi yenilendi. Mükerrerlikler giderildi. Uluslararası standartta bir ülke adres sistemine şu an sahibiz. Bu çok büyük bir değişimdir. Ülkemiz için çok önemli, çok hayatî bir sistem değişikliği yaptık ve bunun sonucunu aldık. Bu sayede sağlık, eğitim, konut, ulaşım, sosyal hizmetler gibi planlarımız çok daha kolay olacak." değerlendirmesinde bulundu.

22 Ocak 2008