AİHM, Türkiye'de kadınların eşlerinin soyadını kullanma zorunluluğunun 'izahının bulunmadığına' ve uygulamanın 'insan hakkı ihlali' olduğuna hükmetti

Türkiye'de evli kadınların sadece kızlık soyadını kullanamaması insan hakları ihlali sayıldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye'deki uygulamayı haksız bularak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin, "özel ve aile yaşamına saygı hakkı" ve "ayrımcılık yasağı"na ilişkin maddelerinin ihlalini oluşturduğuna oy birliğiyle karar verdi. AİHM, Leventoğlu Abdulkadiroğlu davasını sonuçlandırırken daha önce Ünal Tekeli davasında verdiği karara gönderme yaparak evlenen kadınların sadece kızlık soyadlarını kullanamazken erkekler için durum farklı olmasını, cinsiyete dayalı "ayrımcılık" olarak niteledi.

'GELENEK' AÇIKLAMIYOR
Mahkeme, Ünal Tekeli davasına ilişkin kararında Avrupa Devletleri arasında ailenin soyadı seçiminde eşler arasında eşitlik olması yönünde bir konsensüs bulunduğunu vurguladığını anımsatırken Türk hükümetinin aynı davaya ilişkin dile getirdiği "Aileye kocanın soyadının verilmesinin, aile birliğini yansımayı amaçlayan bir gelenekten kaynaklandığı" argümanının "belirleyici bir faktör" olmadığı değerlendirmesinin yapıldığına dikkat çekti. Evlenen kadınların eşlerinin soyadlarını alma zorunluluğunun "objektif ve mantıklı bir izahı"nın bulunmadığını söyleyen Mahkeme, kararında başvuru yapan kişinin tazminat talebinde bulunmadığı için tazminat belirlemedi. ANKA